Savcı haklısın diye düşündü. İsmet Hatice çok tehlikeli bir bayan dedi. Ama şimdilik yarattığı tehlikeyi bastıracak derecede faydası dokunabilirdi. Fakat bu durumun ne kadar süreceğini zaman gösterecekti.
Hatice mahkeme salonundan çıktıktan sonra kendisini eve bırakmak isteyen bayan polis Mehtap'ın teklifini kabul etmişti. Birlikte taksiye binmiş radyodan haberlerde İzmit Gölcük Düzce'de yaşanan deprem enkazı altında kalıp kolu kesilen insanları dinliyordu. Bulutların arasından fırsat buldukça yüzünü gösteren güneş ışığı gökyüzünü kızıla boyamıştı. Bu manzarayı görünce Hatice polisin kendisini eve bırakmasından bir daha mutlu oldu.
Hatice'nin sokağına girdikleri anda sokak lambaları yandı. Ancak evin görünüşü biraz önceki huzuruna son vererek içinin yeniden korkuya kapılmasına neden olmuştu. Birkaç gün önce yaşadıklarını düşünmüştü "Ben neden deprem altındaki son nefesi veren yaralı veya ölmüş insanlardan altın ve para hırsızlığını yaptım? Biz hırsızlar insan mıyız yoksa bilinmeyen yaratık mıyız?.."
Polis son bir karar vererek elinizi uzatır mısınız dedi.
Hatice'nin yüzünde beliren soru işareti yaşanacakları değiştirmeye yetmeyecekti..