Sanat bir davranış biçiminden çok düşünme biçimidir. Yani evrendeki her şeye göre daha soyut en özgün kavramdır. Dolayısıyla sanat tarihinin nesnesi olan sanat eserlerini anlamak için onu yaratanın onu yarattığı zaman hangi duyguları taşıdığını ne düşündüğünü hissetmek gerekir. Kısacası bir sanat eserini değerlendirmek nasıl özgün kişiye özel bir faaliyet biçimiyse sanat tarihinin de onun gibi öznelliği yani kişiye özgün olmuşluğu bulunur. Tabii ki kesinleşmiş nesnel bilgileri yadsımadan bu yazdıklarım doğru kabul edilebilir. İşte yazmaya soyunduğum bu kitap tam da böyle bir yerde duruyor. Bu çaba S. Haluk Uygur'un bilgi birikimlerinin fotoğraflarının üretimi sırasında kullanırken edindiği deneyimlerinin derslerinde anlattıklarının okuyucuya aktarımı olarak da kabul edilmelidir.