Askerliği bıraktıktan sonra kendimi sivil hayatın karanlığına alıştırmak için o kadar çok bekledim ki... Aslında; sivil yaşamdaki karanlığın bu kadar fazla olduğunu hiç tahmin etmemiştim.
Sanki; gerçekler stratejik fikirler ve yıldızlar gizlenmiş ve/veya karartılmıştı. Üzerimize biçilen ve dikilen elbisenin düğmeleri her yerden patlıyordu.
Tüfek paslı mühimmat paslı rakım adeta sıfırın altı...
İnsanların temiz dini ve vatansever duygularının istismar edildiği bir konjonktürde; en iyi yöntemin çivinin çiviyi sökmesi olduğuna karar vererek dinimizin gerçek anlamını keşfetmeye çalışarak da bu çalışmamın daha faydalı olacağını değerlendirdim.
Bu kitap; benim için aynı zamanda cahillik karanlığında pusu kuranlara karşı bir karşı ateş açmaktır...
Üniformalı savaşçılar bir parça toprak için canlarını feda ederken; aydınlık bir Türkiye ve dünya için fikir ve yaşam savaşçılarının da en az onlar kadar cehalet ve yobazlıkla mücadele etmesi gerekmektedir.