Akif sadece bir şair değildir. Akif aynı zamanda bir düşünür bir dava adamı bir mücadele adamıdır. Sadece şairliği ile bilinen Mehmet Akif'in diğer yönleri ile de öğrenilmesine katkı sağlayacak olan bu eser kendi alanında bir ilk olma özelliği taşımaktadır. Mehmet Akif'in hayatını roman olarak ele alan ilk eserdir.
Akif'in bilinmeyen yönlerini ön plana çıkaran bu roman çalışması çocukluğundan vefatına kadar bir mücadele adamının hayatını ve kendisinden sonraki nesillere bıraktığı mirası anlatan bir çalışmadır. Bu roman çalışması islam davasının aziz savunucusu ve aziz mücadelecisi Mehmet Akif Ersoy'a olan vefa borcumuzun gereği kaleme alınmış bir eserdir.
Mehmet Akif daha çok tanınmalı anlaşılmalı ve rol model olarak örnek alınmalıdır. Gençlik yakın tarihte yaşamış olan Müslüman öncüleri tanıyarak ve anlayarak geleceği daha güzel inşa edebilir. Akif'in fikir ve mücadelesi gençliğin sahiplenmesi ile yarınlara taşınacaktır. Bu roman Akif'in fikir ve mücadelesinin yarınlara kapı aralaması amacı ile kaleme alınmıştır.
"Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem...
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim
Onu dindirmek için kamçı yerim çifte yerim.
Adam aldırma da geç git diyemem aldırırım.
Çiğnerim çiğnenirim hakkı tutar kaldırırım."
Böyle diyor Mehmet Akif. Bu zamanın Akifleri Mehmet Akif'i tanıyıp anlayanlar arasından çıkacaktır. Mehmet Akif'i her yönü ile tanıyan ve anlayan Akiflerin sayısının artmasına vesile olması amacı ile bu roman kaleme alınmıştır.