Anonim şirketin sona ermesi doğrudan doğruya ortadan kalkması gibi bir sonuç yaratmaz. Kural olarak sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle birlikte anonim şirketler tasfiye sürecine girerler. Anonim şirketlerin bu şekilde tasfiye haline girmesine vesile olan "sona erme" olgusu öğretide genel olarak kabul gören tasnife göre "infisah (dağılma)" ve "fesih (dağıtma)" şeklinde ikili bir ayrıma tabi tutulmaktadır. "Fesih (dağıtma)" "yasada yetkilendirilmiş herhangi bir organ veya kurumun kanunda öngörüldüğü şekilde "şirketin sona ermesine" dönük irade ortaya koyması sonucunda anonim şirketin sona ermesi demektir. Buna karşılık "infisah (dağılma)" "yasa tarafından ortaya konmuş olan belli olguların gerçekleşmesi halinde herhangi bir iradenin karar almasına veya herhangi bir kurum veya organın girişimde bulunmasına gerek olmaksızın anonim şirketin kendiliğinden sona ermesi" anlamına gelmektedir. Bu tanım teorik bir dayanak sunmak ve sınırlar belirlemek suretiyle üzerinde bilimsel çalışma yapılabilecek bir alan sağlamaktadır. "Anonim şirketlerin infisahı" kurumunun "feshi" kurumundan bağımsız olarak tek başına derinlemesine tartışılması teorik olarak hatalı ve gerçek anlamda anlaşılmasını temin yönünden yetersiz olacaktır. Aralarındaki farklılık ve benzerlikler ile olgunun niteliğine bağlı olarak ortaya çıkan müracaat zorunluluğu veya ihtiyacı sebepleriyle "anonim şirketlerin fesih sebepleri" bahsinin de genel olarak bilinmesi gerekmektedir. Nihayet infisahın hüküm ve sonuçları kapsamında "tasfiye" ve "tasfiyesiz sona erme" konularına temas edilmelidir.