Hayat'ın Türkiye'ye ilhakı süreci dönemin kritik koşulları düşünüldüğünde Türk Diplomasisinin başarı örneğidir. İkinci Dünya Savaşı öncesinin koşullarını doğru olarak algılama ve buna uygun strateji geliştirme Misak-ı Milli sınırları içinde kabul edilen Hatay'ın sınırlarımızın içine dahil edilmesini sağlamıştır. Hayat'ın durumuyla Mondros Mütarekesinden itibaren Atatürk ve arkadaşlarının yakından ilgilenmelerine rağmen uluslar arası konjoktürün elverişsiz olması nedeniyle sorunun çözümü gecikmiştir. İlhak süreci 9 Aralık 1936 tarihinde Hatay'ın iktisadi sosyal yapısını içeren bir envanterin rapor haline getirilip hükümete sunulmasıyla başlamıştır. Bu rapora dayanılarak başlangıç için bir strateji geliştirilmiştir. Bu aşamayı Milletler Cemiyeti çerçevesinde 1937 anlaşmaları Hatay'ın Statüsü ve anayasanın kabulü takip edecek ardından seçimlerin ve Hatay Devleti'nin kuruluşu gerçekleşecektir. Genç Türkiye Cumhuriyeti en uygun konjonktürü belirleyerek ilhak sürecini başarıyla sonuçlandıracaktır.