Gidersin işte; başıboş yarından yoksun yarına doğru! Gidersin de uçurumdur sonrası. Senin düşünmediğin bir düşüncenin uçurumuna doğru!
Bir gün bulunca kendini işte o zaman düşersin kendinden! Kendi uçurumundan. Yara alır yıpranır kaybeder kaybolur ve bulursun kendini! Bulursun da ne kadar şey kaybettiğini çok sonra anlarsın.
Kaybettiğin bir hayattan çıktığında her şey sıfırdan başlamış olacaktır; ve sen bunca yaşından sonra kocaman bir sıfır olmuşsundur. Bulacağın şey bir 'hiç'tir. Sen o hiç'te 'hiç' olmanın acısını yaşarsın!
Ancak Bilgelerdir küçük bir 'hiç'te her şeyi bulan. Sen Bilge olamayacak kadar dışına dönüksen içindeki Bilge'nin gönlüne asla dokunamayacaksın. İçine dönmeyi becerenler bulabilirler ancak içlerindeki Bilge'yi!
Kudüs savaşının ortasındaki Selahattin Eyyubi'den Kudüs kralı Guy'a; Hasan Sabbah'tan Ömer Hayyam'a; Nizam-ı Mülk'ten Melik Şah'a; İlkel Komünal yaşamdan Eskimolara; Apollo'dan Homeros'a; Demirci Kawa'dan Kızılderili kabilesine... Bütün fikirleri ve kahramanları içine alan destansı bir başyapıt. Sadece şaşıracaksınız.