Kutsal sanat teriminin anlam ve manevî kullanımını sembolik içerigi ve metafizik ilkelere baglılıgı aracılıgıyla tanımlayan böylesine önemli bir çalısma ancak Titus Burckhardt çapında bir ilim adamının elinden çıkabilirdi. Bu çalısmada Hinduizm Hıristiyanlık Islam Budizm ve Taoizm sanatı sunulmustur. Bu geleneklerde sanatın kuralları sadece mevcut eserlerden çıkarılamaz; bilakis bu kurallar temel metinler ve yasayan ustaların örnekligi ile de teyit edilmelidir. Kutsal sanatın nihai amacı duyguları harekete geçirmek veya izlenimleri karsı tarafa aktarmak degildir; kutsal sanat bir semboldür ve bu bakımdan basit ve fıtrî araçları kullanır. Kutsal sanat isaret edici bir yapıdan ibarettir gerçek objesi ifade edilemez. Kutsal sanat melekî bir kökene sahipse bunun sebebi modellerinin biçim-üstü gerçeklikler yansıtmasıdır. Benzetmelerde yaratılısa "Ilahi sanat"a dayanmak ve onu kullanmak suretiyle kutsal sanat âlemin sembolik tabiatını gösterir ve böylece insan ruhunu kaba ve geçici "olgular"a baglılıgından kurtarıp özgürlestirir.