Yazılı kültür ürünü olarak kabul edilen klasik edebiyat şiirlerinin bir sözlü kültür ürünü olan cönk ve mecmûalarda yer aldığı bilinmektedir. Buradan hareketle bu çalışmada Fuzûlî'nin şiirleri örneği üzerinden klasik edebiyat şiirlerinin ne denli yazılı kültür ürünü olduğu ve sözlü ile yazılı kültür arasındaki etkileşimin nasıl gerçekleştiği ortaya konulmuştur. Yazılı kültürün önemli bir temsilcisinin sözlü kültürde taklit edildiği veya ondan esinlenildiği ama bu taklit ve esinlenmeler oluşturulurken de sözlü kültürün kurallarına ve imkânlarına uyularak icra edildiği görülmüştür.
Bu çalışmada yazıyla mazmunlarla sıkı vezin kalıplarıyla üretilen katı bir edebiyat geleneğinin çoğu zaman aruz ölçüsü ile yazılmadığı için "ölçüsüz" diye beğenilmeyen halk şiirinde nasıl değiştirildiği ve bu geleneğe nasıl uyum sağladığı ortaya konmuştur