Ateş Volta'da haksızlıklar karşısında direngen bir tutum göstererek mücadele ruhunu asla kaybetmeyen ve yaşadıkları dünyada suya sabuna dokunmadan yaşayanların varlığını bilerek onlar adına da savaşan genç devrimcilerin hissiyatını veriyor. Bu hissiyat bazen bir baykuşun komşuluğunda bazen göğün mavi kıvrımında bazen isyanda bazen sorguda bazen de aşkta.
Ölüm orucundaki bir tutsağın yani Ateş'in zihninden geçenlerin kelimelere dökümü bu dizeler. Ateş'in dilinde; insanın inandığı değerler uğruna ölümün kıskacında nefes almaya çalışırken dahi yaşamaya sevdaya kavgaya sokağa dünyaya olan özlemin bir yansımasını görüyoruz.
Nedir bir insanı kapalı kaldığı hücrede bu kadar direngen kılan? Mücadelenin mutlaka kazanılacağına dair olan inanç mı? Bu direngenliğin kuvvetini aldığı yer tam da Ateş'in dizeleriyle karşılığını buluyor:
"Yükselt sesini kırlarda fabrikalarda kentlerde / Seni kurtaracak olan kendi kollarındır."