70'li yılların tekinsizliğinden filizlenen "eli kanlı" bir büyüme hikâyesi.
Siyasi gerginliğin had safhada hissedildiği kutuplaşmanın keskin olduğu bir Türkiye. Nüfuzlu bir ailenin üniversite çağındaki oğlu İrfan aşkın dönüştürücü gücüne kapılarak bilmediği sulara yelken açar. Kendisini ispat etmek için çıktığı yolda Ankara Akçakoca İstanbul üçgeninde sürüklenen İrfan'ın cüretkârlığının bir sınırı yoktur.
Atmosfer yaratmaktaki ustalığıyla dikkat çeken Hasan Gören ilk romanı Zan'da sürükleyici bir dille kotardığı iç burkan bir hikâye anlatıyor.
Sıraladığımız dört olasılığın ikisinde İrfan ölü birinde katil diğerinde ise yaşıyor ve suçsuz. Şimdi ölme katil olma ve suçsuz kalma durumlarını İrfan'ın tercihlerine göre değerlendirecek olursak o kendisi için en kötüsü olan ölümden kaçınmaya çalışmış en iyi durum olan suçsuz kalmayı ise başaramamıştır. Peki nasıl yapabilirdi bunu?