Başka Bir Kırmızı Başlıklı Kız masalıyla Anti Klasikler serisini başlatıyoruz. Haklı gerekçelerimiz de azımsanmayacak kadar çok. Yıllardır bizlere anlatılan masalları öyküleri kafamızda evirir çevirir dururuz. 'Bize neler söylerler neyi göstermeye çalışırlar ne tür şeyler hissetmemizi isterler acaba?' diye. Özellikle de şu "KLASİKLER" dedikleri hani ninelerimizin bir zamanlar kendi ninelerinden dinleyip şimdi de bize aktardıkları masalları.
Epey düşünüp taşınıp araştırdıktan sonra anladık ki bunların her biri bizlere ayrı birer ders verme peşinde. Örneğin Güzel ve Çirkin: Bizlere görünüşe katiyen aldanmamamız gerektiğini öğütlüyor. Deniz Kızı Masalı kötü insanlardan uzak durmamızı öğretiyor. Külkedisi Sindirella'ysa iyilik yapan iyilik bulur diyor. KırmızıBaşlıklı Kız'a gelince siz siz olun tanımadığınız insanların sözlerine kanmayın annenizin babanızın sözünden sakın ha dışarı çıkmayın diyerek bizleri ta onlarca yıldan bu yana tekrar tekrar uyarıp duruyor. Fakat aynı zamanda da tüm bu masallar bizlere ısrarla şunu söylüyor: Birileri hoppadanak ortaya çıkıverecek masallar da mutlu sonla bitecek! Eğer Kırmızı Başlıklı Kız'daki avcı çıkıp gelmese Deniz Kızı yakışıklı prensi bulmasa iyi kalpli büyücü Sindirella'yı kollamasa masal masal olmuyor. Yani sanki biraz uydurma gibi. Bir kere bunu anladık ya hemen oturup bu KLASİKLER! DİZİSİ'ni hazırlamaya karar verdik. Bakalım dedik eğer ki bu masalları masalın kendi kahramanları anlatmaya kalksalar nasıl anlatırlardı. Acaba bizlere nasıl birer öğüt verirlerdi? Bu işi Karolina adlı masal anlatıcısı ninemiz üstlendi.
Başka Bir Kırmızı Başlıklı Kız masalını Karolina anlattı ancak bu masalı dünyanın her yerinden kalkıp bir araya gelen kırmızı başlıklı kızlar yazdı. Bütün kırmızı başlıklı kızları bir araya getirmek sanıldığı gibi zor da olmamış. Çünkü bütün kırmızı başlıklı kızların kafasını kurcalayan bir sürü soru varmış zaten. Mesela "Kurt anneanneyi kandırdı kızı da kandırdı ama neden avcıyı kandırmamış?" Halbuki kırmızı başlıklı kızlar ormandan geçecek kadar cesaretliymiş. Anneanne desen o zaten tek başına ormanda yaşayacak kadar cesur bir kadınmış. O halde masalda yanlış giden bir şeyler en başından beri varmış. Hal böyle olunca Dünya Kırmızı Başlıklı Kızlar Kongresi'ni gerçekleştirmek konuyu enine boyuna masaya yatırmak yerinde bir iş olmuş. Kongre için çağrıyı da bizim kırmızı başlıklı Ayşecik üstlenmiş.