Tarihin fay hatları üzerine inşa edilen siyasi sistem ve ilişkiler yeniden kırılma sürecine giriyor. Her gün okuduğumuz - izlediğimiz haberler 7 milyara ulaşan nüfusu yöneten egemen güçlerin 100 senedir eşi benzeri görülmemiş silah teknolojilerini nasıl geliştirip depoladığını hafızalarımıza kazıyor.
Ortadoğu meselelerinde boğulurken birileri Okyanus ötesinden Asya-Pasifik'e Hint alt kıtasından Afrika'nın derinliklerine nüfuz eden yeni krizlere gebe dünya.
Cilt cilt yazılmış siyaset kitapları manifestolar iktisat okulları ekoller... Hepsi dünya düzenlerinin nereden geldiğini anlatırken yıllardır günümüz sistemleri hepimize; "Dünya nereye doğru gidiyor?" sorusunu sordurtuyor ya da "Bizi nasıl bir dünya bekliyor?" Kimimiz yönü bilip yoluna girmek kimimiz ise karşı bir yol çizebilmek için merak ediyoruz bu soruların cevabını.
Önce 'gerçekten ne olduğunu' anlayacak sonra ise insanlık adına en makul çözümleri üretmeye çabalayacağız. İlk sayımızda söylediğimiz üzere; 'dış politika'da okuduklarınız anlatıldığı gibi. Ve bu sayıda 'dış politika' bir PUSULA olma gayretinde...