'Hayatımı yazsam film olur'' derler y a hani. Pitirim Aleksandroviç Sorokin'in hayatı tam da böylesi bir hayat. Rusya2nın Fin sınırındaki ücra bir köyünde dünyaya gelip Kerensky hükümetinde başkanın danışma meclisi üyesi olur. Saint Petersburg Üniversitesi'nde bir Sosyoloji bölümünün kuruluşunda da pay sahibidir. Hayatının ilk yarısında üçü Çarlık ve üçü de Bolşevik döneminde olmak üzere altı kez hapis yatacaktır. Bolşevikler idareyi devralınca giriştiği başarısız bir kalkışma hamlesi sonucu hapsedilir ve ölüm cezasına çarptırılır. İnfazı beklediği günlerde bizzat Lenin'in Pravda gazetesinde ismini vererk kaleme aldığı bir yazı sonrası affedilir. Kısa süre önce Almanya'ya ve oradan da Çekoslavakya'ya iltica eder. Ancak asıl arzusu ABD'ye sığınmaktır.
Aradığı fırsatı zamanın önemli sosyloglarından Edward Ross'un aracı olduğu bir konferans için bulunduğu Vassar College'da bulur. Burada Minnesoto Üniversitesi'nde bir iş teklifi alır. Minnesota'daki çalışmaları amerikan sosyolojisinin o zamanki ihtiyacı olan bir kurumsal zihnin çok yetkin bir örneğini sunmaktadır. Bu durum Harvad Üniversitesi'nde bir sosyoloji bölümünün kurucusu olma kapısını açar. Başta bölümü kurarken ısrarla istediği Talcott Parsons olmak üzere daha sonra amerikan sosyolojisinin en parlak isimleri olacak bir öğrenci burada rahle-i tedrisinden geçer. Savaş sonrası Amerikan konjoktürü ile bilimsel bakışı çelişince kenara itilir ve unutulur. Ancak ölümüne yakın taltif edilerek Amerikan Sosyoloji Derneği Derneği Başkanlığına seçilir.
Açlık savaş devrim kır sosyal değişme kültür sosyal tabakalaşma hayırseverlik aşk diğergamlık gibi çok çeşitli konularda bir çoğu sosyolojinin ilgili alt dallarının kurucu eseri olan çalışmalar yapmıştır. Ana akım Amerikan sosyolojisinin önde gelen isimlerine hocalık yapmış ve önemli ölcüde bu isimleri etkilemiştir. Öte yandan ana akıma karşı eleştirileriyle karşı paradıgmanın oluşmasında da pay sahibidir. Türki'ye ise Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Mümtaz Turhan Erol Güngör Amerikan Kurtkan Bilgiseven gibi isimlerin ilham aldığı bir sosyal bilimcidir. Tüm bu kuramsal ve kurumsal katkılarından ötürü Pitirim Aleksandroviç Sorokin sosyl teori açısından önemili bir dönemeci teşkil etmektedir. O ''son klasik ve ilk modern''dir.