Günümüzde yabancılık unsuru taşıyan ticari ilişkiler yaygınlaşmıştır. Bu ticari ilişkilerden doğan uyuşmazlıkların oldukça büyük bir kısmının çözümlenmesinde taraf iradesini ön planda tutan mahkemelere oranla daha tarafsız bağımsız hızlı ve adil olduğu düşünülen milletlerarası tahkimin tercih edildiği görülmektedir. Milletlerarası tahkim yoluyla uyuşmazlıkların çözümlenebilmesi için uyuşmazlık taraflarının tahkim iradelerini yansıtan herhangi bir ihmale mahal vermeyecek surette titizlikle düzenlenmiş tarafların milletlerarası tahkim yolundan bekledikleri faydayı kendilerine sağlayabilecek nitelikte bir milletlerarası tahkim anlaşması yapılması gerekmektedir. Kitapta bu kapsamda milletlerarası tahkim anlaşması hakkında genel bilgi verilerek geçerli bir milletlerarası tahkim anlaşması kurulabilmesi için gereken ön şartlar ve unsurlar incelenmiş; milletlerarası tahkim anlaşmasının içeriğinde yer alabilecek hususlara ve görev belgesine değinilmiş; milletlerarası tahkim anlaşmasının olumlu ve olumsuz etkisi üçüncü kişilere teşmili haciz ve iflas yolu ile takibe etkisi ele alınmıştır. Konu Milletlerarası Tahkim Kanunu ve milletlerarası sözleşmelerde yer alan düzenlemeler karşılaştırılmak öğretideki görüşler ve çeşitli yüksek mahkemelerin kararları değerlendirilmek suretiyle incelenmiştir.