Son yıllarda Türkçeye tercüme edilen sosyal çalışma kitaplarının sayısındaki artışla birlikte yayın ihtiyacının karşılandığına dair düşünceler gelişmiş olsa da bu konudaki temel gereksinimlerin yerel kültürel ve eleştirel bilgiyi temel alan özgün çalışmalar ile karşılanabileceği aşikârdır. Kuşkusuz bu noktada sosyal çalışmayı ortaya koyan öğreten ve temsil eden kaynakların yerel dokuya yerel özelliklere ve yerel bilgiye duyarlı biçimlerde oluşturulması akademik ve mesleki temel bir gereksinimdir. Sosyal çalışma alanında yerel bilgiyi içeren ve özgün nitelikteki yayınlara duyulan ihtiyaç bu kitabın oluşturulma fikrine ve sizlere ulaşmasına vesile olmuştur.
Sosyal çalışmanın eğitim bilim meslek uygulama etik dil yönetim ve sosyal politika gibi temel konularını üç ana bölümde ele alan bu kitap meslek elemanları akademisyenler yöneticiler ve lisans ile lisansüstü öğrencilerin faydalanabileceği yerel özellikleri içeren özgün ve eleştirel çalışmaları içermekte aşağıdaki sorular çerçevesinde tartışmalar yürütmektedir.
Türkiye'de sosyal çalışmanın bilim ve meslek yönünün gelişmesi nasıl gerçekleşmiştir? Bilimselleşmenin ve meslekleşmenin gereksinimleri önündeki engeller ve çözüm önerileri nelerdir?
Türkiye'de sosyal çalışma eğitimi son yıllarda hangi politik saiklerle hormonlu büyüme sürecine girmiştir? Sosyal çalışmanın eğitim bilimi ile ilişkisinde göz ardı edilen kritik noktalar nelerdir?
Türkiye'de sosyal çalışma bilgisinin oluşumu ve aktarımında dil kültür söylem ve çevirinin önemi nedir?
Sosyal çalışmanın bilim ve uygulamadan gelen gücü eleştirel açıdan nasıl yorumlanabilir?
Sosyal çalışmacıların etik sorumlulukları nelerdir? İncinebilir bireyleri güçlendirmeyi ve özgürleştirmeyi hedefleyen sosyal çalışmanın ve meslek elemanlarının kendi kuşatılmışlığı nasıl özgürleştirilebilir?
Yönetim yaklaşımları içerisinde sosyal hizmet yönetiminin yeri nedir? Yeni kamu yönetimi anlayışı sosyal hizmet yönetiminde neleri değiştirmiştir? Türkiye'de sosyal hizmetlerin örgütsel gelişimi nasıl gerçekleşmiştir?
Türkiye'de benimsenen sosyal politika yaklaşımıyla sosyal hizmetlerin niteliği arasında nasıl bir bağlantı bulunmaktadır? Türkiye'deki sosyal politika anlayışı hangi sosyal refah modeli kapsamında değerlendirilebilir?
Sosyal Politikanın adresi değişecek mi? Yeni yeri neresi olacaktır?