Yaklaşık olarak İ.Ö. 6. yüzyılda Anadolu'ya yerleşen Yahudi Diasporası 26 yüzyıl boyunca Anadolu'daki varlığını sürdürdü. Bu süre boyunca içine kapanmadı. Tam tersine yerel halkla sürekli iletişim halindeydi. Üstelik yaşadığı pek çok kentte yönetime katkı sağladı. Savaşlarla doğal afetlerle toplumsal bunalımlarla sosyal ekonomik ve kültürel sorunlarla karşı karşıya kaldı. Dünyanın farklı bölgelerinden gelen farklı kökenlere sahip Yahudi göçmenlerin varlığı nedeniyle bölündü. Fakat bunların hiç biri ne Yahudiliğini ne de Yahudi kimliğini zedeledi. Aksine güçlenerek varlığını sürdürdü.
Böylece Anadolu Yahudileri Anadolu'nun bozulmadan kalan en eski toplulukları arasında yerini aldı. Yahudilik ise Anadolu'da kesintisiz devam eden en eski din niteliğini kazandı. Bu yüzden 1492 yılında Anadolu'ya gelen Yahudiler 500 yıldır konuğumuzdur saptaması iki bin yıllık önemli bir hata payı içermektedir. Bu önemli hata payı bu kitabın yazım kararının alınmasının başlıca nedenidir. Kitapta Anadolu Yahudileri olgusunun tarihsel kökenleri somut belgeler ışığında açıklanmaktadır.