Zehra romanı Nabizâde Nazım'ın ölümünden sonra 1896'da basılmış olup naturalizm etkileri taşımaktadır. Entrika öğesi romanın ana temasını oluştururken toplumsal ve ruhsal çözümlemeler de anlatım açısından eseri doruk noktasına taşımaktadır. Bu bakımdan edebiyatımızın ilk gerçekçi-psikolojik romanı da sayılabilir. Hastalık derecesinde kıskanç bir kadın olan Zehra bu kişiliğiyle çevresindekilerin hayatını karatmakla kalmaz onları ölüme kadar sürükler. Kıskançlık aşk nefret ve intikam... Bu dörtlünün roman karakterleri üzerindeki etkileri soluk soluğa hissedilen bir gerçek.
Zehra doğuştan kıskanç. Evlenince narin ve uslu aldatılınca intikam dolu. Vicdan azabı içinde bir karanlığa doğru sürüklenir sonunda. Suphi; iyi bir aile çocuğu kibar ve eğitimli. Ayran gönüllü âşık olduklarını bir başkası için kolay terk eden biri. Önce zengin sonra yoksul kabadayı ve hırsız. Belki de katil! Sırrı Cemal; uzun boylu iri yapılı beli ince güzel bir cariye. Alçak gönüllü ve kibirsiz. Aldatılınca gurur yapacak kadar kıskanç ve intikam dolu. Ürani işveli cilveli ve para düşkünü. Erkekleri kullanmakta ve oyunu kuralına göre oynamakta usta. Sevgisi sahte ve kurnaz.