"Genç kadının yüzü tahmin ettiğinden de güzeldi. İri gözleri akşam kadar siyahtı. Dudakları bir çift kırmızı gül yaprağıydı. Saçları cehennemin tutkulu alevleriydi.
Sanem Destina sırlarla dolu bir kadındır. Ne olduğunu bilemeyiz. Ama onu severiz. Sanem anlatılamaz. O'nu kendiniz keşfetmeniz lazım. O'nun hakkında ne söylesem de güvenmeyin bana.
Ben sadece gördüklerimi aktarırım fakat Sanem gördüklerimden fazlasıdır.
Günah Ve Ödül benliği oluşturma süreci ile bir sanat eserini yaratma süreci arasındaki ilişki üzerine karmaşık ve derin bir tefekkürün ifadesidir.
Sanatın felsefeye felsefenin sanata dönüştürüldüğü bir romandır. Ruhun aşk olarak adlandırdığı hastalığın bütün evrelerinin detaylı bir raporunu içerir.
Sanatsal açıdan mükemmel ve acayip bir öyküdür. Hoş bir estetik yolculuktur.
Bordo renkte bir çalışmadır Günah Ve Ödül; tutkunun kırmızısı ve melankolinin siyahıyla yoğrulmuştur.
Bu romanı okurken; gerçek ile yanılsama arasındaki farkı göremeyecek kadar aklınız karışacak. Şiirsel bir yolculukta; erdem ahlak ve iyilik kavramlarını sorgulayacaksınız.