1950-'60'lı yılların efsane kalemlerinden Refi' Cevad Ulunay'ın Eski İstanbul Yosmaları başlıklı eseri 19. yüzyılın kıvılcımlı gece âlemlerine projektör tutuyor âdeta... Bakın kendisi eseriyle ilgili olarak ne diyor:
"Yaşanmayan hayat yaşatılamaz... Mazinin yosmalarına dair yazdığım hatıralarda rivayet tarikiyle (yoluyla) gelenler olduğu gibi belki yakından tanıdıklarım da olmuştur. Okuyuculardan nasılsa hâlâ yaşayan ne pimpon zampara dostlarım var ki onlara açtığım bu tarih sahifelerini okuduktan sonra bana rastladıkları zaman gözlerinde -ama yalnız gözlerinde- uyanan bir neşenin hazzı ile koluma girerek bir sır tevdi eder gibi kulağıma 'Ah azizim ben de Rana'yı tanıdım... Ne kadındı o!' diyenler oldu. O halde eğer şimdi küllenen bu aşk hatıralarının mangalını kalemimle karıştırırken bir günah işliyorsam hepimiz cürüm (suç) ortağı oluyoruz. Ben yazdığım siz de okuduğunuz için..."
Sevgili okur kitabın sayfalarını çevirdikçe vaktizamanında bu "ince" işler -zamanın ruhuna özgü kaideleriyle- zarifane bir şekilde yaşanmaktaymış diyeceksiniz: Refi' Cevad'ın güçlü kalemi bunun garantisidir.