Doğu Akdeniz'in dağ kıvrımlarıyla sınırlandırdığı bir bölgede yer alan Lübnan coğrafyası din ve asabiyete dayalı Marunîler Dürziler Mütevaliler (Lübnan Şiileri) Rumlar Araplar ve Ermeniler gibi birçok kavim ve unsura ev sahipliği yapmaktadır. Tarihi süreç boyunca kendilerine has kadim gelenek ve inançlarını devam ettiren bu topluluklar Osmanlı idaresi ve hoşgörüsü altında da geç döneme kadar bu yapılarını muhafaza ettiler. Ancak binlerce asırdan bu yana süregelen bu toplumsal yapı 19. Yüzyılda hiç olmadığı kadar ciddi değişim ve dönüşüm sürecine girdi. Gerek toplumlar gerekse bireyler Batı ekonomisi ve sosyo-kültürel yaşam modelinin yoğun etkisi altında kaldı. Batılı devletlerin Oryantalist ve sömürgeci kaygılarıyla inşa etmeye çalıştıkları yeni model içinden çıkılamaz sorunlara sebebiyet verdi. Etnik menşeye inebilmenin ve sınırlarını çizebilmenin imkânsız olduğu bu coğrafyada etno-dini ve kültürel yapıdan oluşan Osmanlı klasik millet sistemi üzerine modern uluslar inşa edilmeye çalışıldı. Değişimle gelen ulus-toplum inşa sürecinde her unsur kendi inanç mezhep ve kavmiyeti içerisinde siyasal örgütlenme yoluna gitti. Örgütlenmelerin büyük ve kanlı iç çatışmalara dönüştüğü bu süreçte her kavim ve topluluk kendi içinden birçok aktör ve lider ortaya çıkardı. Bu aktörlerin politikaları da içeride ve dışarıda çok sık ve hızlı dönüşen konjonktürel şartlara göre sürekli değişiklik gösterdi. Marunî cemaatinin en önemli aktörlerden biri olan Yusuf Bey Kerem'in monografisinden oluşan bu yapıt bir asinin etrafında Büyük Güçlerin Lübnan'ın kaderi üzerinde oynadıkları mühim rolü ortaya koymayı amaçlamıştır.