Nefret iki insanı birbirine düşman edecek ve bir o kadar da ölümü tetikleyecek kadar güçlü bir duyguydu. Kimisi nefretini harekete geçirir kimisi nefretini dile dökerdi.
İki seçeneği de kullanan birisi vardı: Kaan Erdinç.
Umut yarınlara gözünü açmaya sebep olan kendini teselli eden bir kavramdı. Kaybettiklerine rağmen hâlâ ayaklarının üzerinde duruyorsa tek sebebi odur. Onun için bir çok anlam ifade etse de yaşadıklarına inat ayakta duran birisi vardı: Berra Derin.
Kaan'la Berra'yı bir araya getiren belki de geçmişti. Karşılaşmaları bir tesadüften ibaretti ya da hayatın bir oyunu olabilir miydi? Nefretle ortaya çıkan bu sevgi aşka dönüşür müydü?