Tarih siyaset ve felsefenin kesişim noktalarında ufkumuzu genişleten yeni çalışmalara imza atan Taner Timur şimdi de Devrimler Çağı'na bakıyor. Timur 19 ve 20. yüzyılın üç önemli devrimci kalkışmasında 1848 1871 ve 1917 yıllarında yaşananları dört ayrı bölümde ele alıyor.
Kitabın ilk iki bölümünde hem 1848 Şubatının şanlı devrim günlerini hem de aynı yılın Haziran ayındaki karşı-devrim dönemini inceleyen Taner Timur birçok yönüyle bugünleri de anlamamıza yardımcı olan bu olayları Marx ve Engels'in Komünist Manifesto ve Marx'ın Louis Bonaparte'ın 18 Brumaire'i eserlerinin rehberliğinde aydınlatmaya çalışıyor. "Paris Komünü ve Marx" başlığını taşıyan üçüncü bölümde 1871 Komün deneyiminin doğuşu güçler arasındaki oransızlığa rağmen savaşın göze alınması I. Enternasyonal'in konumu gibi konular ele alınıyor.
Son bölüm "Doğu Sorunu Paylaşım Savaşı ve 1917 Devrimi" başlığını taşıyor. Bu bölümde 1917 Sovyet Devrimi'ni ana hatlarıyla inceleyen Taner Timur şunları söylüyor: "Bu yıl 100. yıldönümünü andığımız bu
büyük devrim milyonlarca insanın öldüğü korkunç bir savaşın sonlarında tüm insanlığa büyük umutlar saçmıştı. Oysa uluslararası kapitalizm daha ilk günden itibaren onu kuşattı; emekçi yönetimine karşı faşist barajlar kurdu; yeni ve daha korkunç savaşlar çıkardı ve sonunda da sistemi 'demir perde' kıskacı altında nefessiz kılarak bir çeşit ölüme mahkûm etti."
Devrimci kalkışmaları ve karşı-devrimci manevralarıyla bugünümüze ışık tutan üç önemli tarihsel kesiti anlatan Devrimler Çağı her kütüphanede bulunması gereken bir eser.