"İnsan doğduğu yere benzer..." diyor Edip Cansever bir söyleşide... "Havasına suyuna taşına toprağına..." bir başka söyleşide: "Kentleri ile özdeşleşen yazarlar vardır" diyordu. James Joyce'nin Dublin'le Necip Mahfuz'un Kahire ile olduğu gibi... Aziz Gülmüş'ü de rahatlıkla Diyarbakır'la özdeşleştirebiliyoruz onu Diyarbakır'ı yazan diğer yazarlardan ayıran en önemli özelliği ise tepedekileri değil Gülmüş diptekileri hatta en diptekileri konu eder. Yazılarında göze çarpan tarz ise komik trajik dramatik ve didaktik...
Yazar bu kitabında da; Şeyh adıyla ortaya çıkan dini kazanç kapısı haline getirerek istismar eden bu yolla cahil ve yoksul halkı dolandıran madrabazları alaya alarak yerden yere vuruyor. Bizzat yaşanmış bu öyküleri derleyerek geçmişte yapılan dolandırma yöntemlerinin bugün farklı versiyonlarla karşımıza çıkarmaya çalıştıklarını unutmadan dinin bireylerin kazanç kapısı değil bir inanış ve davranış bütünselliği içinde ele alınması gerçeğini önümüze koymaktadır.