Siyasetin neredeyse her on yılda bir darbelerle ve muhtıralarla kesintiye uğradığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Askeri vesayetin adeta Demokles'in kılıcı gibi siyaset kurumunun tepesinde durduğu ve arada bir onu "hizaya çektiği" bir coğrafyada...
Eğer Türkiye'nin son yirmi yıllık siyasi tarihini parantez içine alacak olsak muhtemelen iki önemli tarih ön plana çıkacaktır: 28 Şubat 1997 ve 15 Temmuz 2016. Başlangıç noktası literatüre "postmodern darbe" diye geçen 28 Şubat'ta dönemin hükümeti istifaya zorlanmış ve "irtica" etiketiyle birçok insan baskı ve zulüm görmüştü. Parantezin kapandığı nokta olan 15 Temmuz 2016 ise askeri vesayetin de sona erdiği tarih olarak tarihe geçmiş oldu. Bir bakıma iki parantez arasında Türkiye kendini yeniden inşaa etti ve sivil siyaseti hâkim kıldı.
Adnan Tanrıverdi 2000'li yılların başlarından itibaren "askeri vesayet"in sona ermesi adına bizzat emekli bir asker olarak en ön sırada mücadele edenlerden biri. Yazar son yirmi yıl boyunca Türkiye'deki iç ve dış siyasette yaşanan gelişmelere dair görüş ve önerilerini kamuoyuyla sıcağı sıcağına paylaştığı birçok metin kaleme aldı. Bu kitapta bu metinler tematik bir bütünlük de göz önünde bulundurularak bir araya getirildi. Türkiye'nin son yirmi yılına dair siyasi bir hatırat okumak isteyenlere...