Hüseyin Hamdî Efendi (v. 1257/1842) Hasbihâlü's-Sâlik fî Akvemi'l-Mesâlik ismini verdiği kitabını adından da anlaşılacağı üzere "en doğru yolu bu yolun taliplilerine en samimi şekilde anlatmak" için kaleme almıştır. Eserin tamamına bakıldığında asıl gayenin Nakşibendî-Hâlidî seyr u sülûk mertebelerini tecrübe etmiş birinden yani salahiyetli bir elden en anlaşılır şekliyle anlatmak olduğu söylenebilir.
Hakikat erinin arınması ve halis bir vasıf kazanma süreci diğer tarikatlerden farklı olarak Nakşibendîlik geleneğinde rûhun mertebeleri üzere tasfiyeyi esas almaktadır. Ruhun mertebelerine ilişkin açıklama ve uygulamalar bizi birçok yeni kavramın iyi anlaşılabilmesi için izah edilmesi ihtiyacıyla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu kavramlar genel olarak tasavvuf ıstılahları içinde zikredilmekle birlikte Nakşibendî geleneğinde husûsî anlamlar da içermektedir. Tamamında kırktan fazla kavrama yer verilen eserde bu kavramların Nakşibedîliğe özgü tarafları ayrıntılı bir şekilde açıklanmaktadır.
Hasbihâl'in ana omurgasını oluşturan seyr u sülûkta takip edilecek usul yukarıda geçen kavramlarla birlikte amelî ve nazarî yönleriyle de ele alınmıştır.