1 Kasım 2015 erken genel seçimlerine gidilmesinin öncülüğünü yapan Bahçeli'nin asıl amacı 1990'lı yıllardaki güvenlikçi politika konseptine dönen AKP ile birlikte yeni bir 'Milliyetçi Cephe Hükümeti' kurmaktı. Ancak bu seçimde MHP'nin önemli oranda oy kaybetmesi üzerine Bahçeli yeniden tek başına iktidar olan AKP'nin gizli koalisyon ortağı olmaya karar verdi. Seçim yenilgisinin ardından MHP muhalefetinin parti yönetimini ele geçirme düzeyine kadar güçlenmesi Bahçeli'yi kendi beka sorunuyla yüz yüze getirdi. Bu nedenle Bahçeli AKP ile beka ittifakına yöneldi. AKP-Erdoğan iktidarını ve Bahçeli'nin parti liderliğini sürdürme amacını taşıyan bu kutsal ittifak başkanlık sistemine geçiş operasyonunu başlattı.
Türkeş'in ölümünden beri MHP liderliğini sürdüren Bahçeli Türkiye'nin son 20 yıllık tarihinde siyasette üç kez tarihsel önemde rol üstelenmiştir : Bunlardan biri Ecevit koalisyonunu bozarak ABD'nin ılımlı İslam politikalarına göre gerçekleştirilen siyaset ve toplum mühendisliğinin bir sonucu olarak AKP'nin iktidara gelmesine yardımcı olmasıdır. İkincisi 7 Haziran 2015'de tek parti iktidarını kaybeden AKP'nin yeniden tek başına iktidara gelmesine imkan hazırlayan 1 Kasım 2015 seçimlerinin yapılmasını sağlamasıdır. Üçüncüsü AKP'nin rejim değişikliğini amaçlayan 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu'na daha doğrusu Türk tipi başkanlık rejimine giden yolu açmasıdır.