"Hayat benden daha mı değerli? Sen benden daha mı değerlisin? Dün aşkını yazıyordum şimdi ise sensiz yaşamayı yazıyorum. Sonunda yaşıyorum işte. Mesela sensiz de üretiyorum. Bu satırları okuyanlar bilecekler mesela çok sevmenin çok çabuk sonu gelir. Sevme derecelerini kontrol edecekler. Çok fazla değer verenler gerektiği kadar değer verecekler. Belki imkansıza âşık olmaktan vazgeçecekler. Belki de aşklarının büyüklüğünde boğulan insanları görecekler. Sonunda herkes bir şeyler alacak. Herkes bir şeyler düşünecek. Bak ben sensiz de bir işe yarıyorum işte. Yazıyorum. Yazdıkça nefret aşılamıyorum aksine doğru olanı anlatıyorum."
Görmeden de yaşayabilmeli insan. Duymadan da. Ama düşünmeden yaşanmıyor işte. Duymaya engel olabilirsin görmemek de elinde. Ya düşünmemek? Olmuyor işte. Denesen de olmuyor. Her denemede "başarısız oluyorum" diye düşünüyorum. Bu aslında bir başarısızlık değil hayatın gerçeği anlıyorum. Sonra "düşünmezsem yaşayamam" diyorum. Düşünemeden ölmektense düşündüklerimde ölmek daha güzel geliyor. Ve sonra yeniden yeniden yeniden düşünüyorum. Bak ne güzel. Ne de güzel yaşanıyor.