"Bir hafta beraber ömür sürdüğüm ve şimdi çocuğunu kucağımda taşıdığım Muzaffer'in intikamını almak için müsaade edin cepheye geleyim. Onun bölüğünde nefer olayım ben de o bölükte şehit olayım..." 1916 Hanife Melek Yücel ( Kut'ül Amare Şehidi Yüzbaşı Mehmet Muzaffer'in Eşi)
Mehmet Muzaffer Efendi'nin bu yüce davranışı yani bir Türk subayının örnek maneviyatı olan o kanlı beyaz zarf Askeri Müze'ye gönderilmiş Türk çocuklarına ve gelecek nesillere cevher değerinde bir miras olmuştur. Yaşayan ölülerin mirasları içinde bu zarf da yaşayacak daima yükselmeye teşvik ve milletin iftihar etmesi için bir belge olarak kalacaktır. Büyük meydanların büyük sınavlarında kazanılan bu şehadetnameler her genci imrendirecek ve örnek olacak bir etki yapacağı gibi her babanın kalbinde böyle evlatlara sahip olma duygusunu yükseltecek sonunda millet bu sayede kendi fedakârlığına güvenecektir.
Böylece dini ve vatanı için ölmek aşkıyla yetişmiş gençler çoğalacak ve vatan sevgisi millî terbiyemize esas oldukça yaşama hakkı bizim olacaktır.
Bu husustaki özel görevini yerine getiren 6'ncı Ordu sonucu milletin takdirine bırakmıştır. Umarım ki her edip her yazar bu yüce gayeye hizmeti uğur sayarak merhumu bütün millete tanıtmaya çalışacaktır. Umarım ki Müdafaa-i Milliye Cemiyeti bu şehidin fotoğraflarıyla zarfını birleştirip büyük levhalar haline getirecek yüz binlerce duvar levhası şeklinde basarak hem her evin iftiharla duvarına asacağı birer ibret levhası yapacak ve hem de vatan millet namına bir hizmet yapmış olacaktır.
11 Temmuz 1916
6'ncı Ordu Komutanı
(Halil PAŞA)