13 Temmuz 2014 Dünya Kupası Finali uzatmaların son on dakikası André Schürrle'nin soldan kestiği ortayı karşılamak için ceza sahasındaki Mario Götze hafifçe sıçrıyor ve topu göğsüyle yumuşatıyor. Sol ayağıyla yere basıyor sağ ayağıyla ufak bir adım atıyor havada süzülürcesine sol ayağıyla topa hamle yapıyor ve top yere değmeden Arjantin kalecisinin yanından geçip uzak köşedeki filelerle buluşuyor...
İşte Almanya'ya yaklaşık yirmi beş yıl sonra yeniden Dünya Kupası getiren bu gol tek bir ânın değil yıllarca üzerinde çalışılan bir sistemin sonucu. Belki de haddinden fazla sabır gerektiren bir mühendislik sürecinin nihai ürünü.
Dördüncü Yıldız'da gazeteci ve yorumcu Raphael Honigstein Alman futbolunun 90'ların sonunda başlayan çöküşünden Götze'nin golüne kadar geçen süreçte nasıl bir geri dönüş yaptığını ve böyle bir başarının arkasında ne kadar muazzam bir emek olduğunu gözler önüne seriyor. Bir ülke olarak Almanya'nın üretkenliğine karşın futbolunun kısır kalmasından göçmen ailelerin çocuklarının milli takımın önemli bir parçası haline gelmesine; Bayernli ve Dortmundlu oyuncuların çekişmelerinden merkez santraforsuz oynanarak gelen başarılara kadar yirmi yıllık süreçteki neredeyse tüm inişler ve çıkışlar bu kitapta kendine yer buluyor. Honigstein gözlemlerinin yanı sıra yaptığı röportajlarla da bu başarının ardında ne yattığını ortaya çıkarıp bizi Gary Lineker'in sözünü hatırlamaya davet ediyor: "Futbol basit bir oyundur; 22 adam 90 dakika boyunca bir topun peşinde koşar ve nihayetinde her zaman Almanlar kazanır."