Zengin güzel ve akıllı Yu-Jong hastane yatağında tedavi olmaktadır. Karanlık arka sokaklardan gelip içinde ışık saçan bir pencereye rastlayan ama bir türlü o pencerenin içinden geçemeyen bir gezgin olduğumu düşünüyorum diyen genç kadın üçüncü kez intihara teşebbüs etmiştir. Yu-Jong'un ölümle yolunun er geç kesişeceğini hisseden halası yeğenini kendisiyle beraber bir iyilik yapmaya davet eder: İdam cezası almış bir mahkûmu her perşembe cezaevinde ziyaret edeceklerdir. Yetim yoksul ancak bir melek kadar saf olan Yun-Su'nun işlediği suçları öğrenince Yu-Jong ilk zamanlarda ondan hoşlanmaz hatta kendisini itici bulur.
Cezaevinde başlayan bu arkadaşlık Yu-Jong ve Yun-Su'nun yaşamlarındaki travmaları ortaya çıkarıp onları iki özgür insana dönüştürebilecek midir? Yoksa bu sadece kendilerinin inandığı boş bir hayal midir?