Amerikan toplumu dikkat çekici şekilde dindar bir halktır. Devlet ise anayasada tanımlanmış bir şekilde din-devlet ayrışmasına sahiptir. Bu ayrışma devletin seküler karakterini ortaya koymakla birlikte bireyin ve toplumun din özgürlüklerine geniş bir alan açar. Bu kitap Avrupa ağırlıklı göçmenlerin kurduğu bir ülkenin kısa sürede nasıl günümüz Avrupası ile birbirine zıt laiklik anlayışına sahip hale geldiğini ve özellikle eğitim alanında dinin rolünü açık bir dille okurlara aktarıyor.