Elinizdeki bu çalışma XIV. yüzyılla XX. yüzyıl arasında yaşayan Divan şairlerinin Kerbela olayını işleyen şiirlerinden oluşmaktadır.
Peygamber sevgisiyle Ehlibeyt sevgisini birbirine eklemiş olan insanlar bu bağı koparmamaya özen göstermişlerdir. Hz. Ali'den Hz. Hasan'dan sonra Hz. Hüseyin'in de trajik biçimde öldürülüşü Müslümanlar arasında bir matem havası oluşturmuştur...
Mersiye "ölen bir kimsenin özelliklerini sayarak arkasından ağlamak" anlamını ifade eder. Ölüm olayı mersiyeyi yedeğinde taşır ve ona davetiye çıkarır. Bu anlamda insanoğlunun tanıştığı ilk acı Hz. Âdem'in oğlu Habil'in ölümüdür. Bu olay nedeniyle Hz. Âdem teessüre kapılır. Acısını hüznünü dile getirir. Ölüm olayı ve hüzün insanoğlunu mersiye ile tanıştırır. Bundan dolayıdır ki insanoğlunun söylediği ilk şiirin mersiye ilk mersiyeyi söyleyenin de Hz. Âdem olduğu vurgulanır.
Bir insanın zulümle öldürülmesi üzüntü ve öfkeyi isyana dönüştürür. Ölüm şekli ve ölen kişinin özelliği de isyanı umumileştirir halkı rahatsız eder. Ölüm hadisesi üzerinden yılların geçmesi bile yapılanları düzeltmez. Bunun en belirgin örneği Kerbela olayıdır ve Hz. Hüseyin'in şehit edilmesidir.