Gençliğimin sekiz dokuz yılı folklor derlemeleriyle geçti. Elbette bu yıllarda şiir hikaye de yazıyordum. Derleme kolay bir iş değildi. Daktilom yoktu o zamanlar onun için el yazılarımı temize çekemiyordum. Salt sarı defterleri bir sandıkta üst üste yığıyordum. Her seferinde de bu defterler polis kazasına uğruyordu. Yalvar yakar kimse gözünün yaşına bakmıyordu. Etmeyin eylemeyin bunlar ulusal kültürün birer parçası çok emek verdim dağ taş dolaşarak bunları toplamak için canım çıktı. Kimler anlar kim dinler...
Yıllar sonra anamın öldüğünde kasabaya gittim sandığında sarı defterlerin olduğunu söylediler. Baktım bir kısım derlemelerimdi bu sarı defterdekiler. Nasılsa candarmanın hışmından kurtulmuş bir sandık köşesinde kalmışlardı. Aldım İstanbul'a getirdim. Metize çekmeye hiçbir zaman vaktim olmadı. Aklıma geldi Alpay tekerlemelir ağıtları okumuştu.