Tarihte Doğu-Batı ayırımının varlığı günümüzde tartışmalardan uzaktır. Bugün bütün evreni kapsayacak kuramlar peşinde koşanlar bile Doğu ve Batı ülkeleri arasında çeşitli farklılıkların olduğunu bilmemezlikten gelemiyorlar. Ayrıca bu söz konusu farklılıklar yalnızca son dönemlerde görülen gelişmelerin ürünü de değildir. Son gelişmelerin ülkelerin bu farklılıkları aşmasına izin vereceğini öne sürenler bile sorunun köklerine ve temeline inmemektedirler.
Doğu-Batı farklılaşması günümüzden ya da başka deyişle endüstriden önce başlamış ise bu farklılığın kaynağını da tarım kesiminde aramak gerekecektir. Söz konusu varsayımı ve görüşü bütün sonuçlarıyla kabul etmek güç olsa bile Doğu-Batı farklılaşmasının çok eski tarihlere dayandığını bizlere hatırlatması bakımından doğrudur. Bugüne kadar konu üzerinde çeşitli yönleriyle durmaya çalıştık. Yukarıda sözü edilen görüş ilgiyi tarım kesimine çekmesi açısından da araştırmalarımızda yararlı olacaktır.
Tarihte toplumlar arası ilk farklılaşmalar bazı toplumların yerleşik tarıma geçebilmeleriyle gerçekleşmiştir. İlk yerleşik tarım uygarlıklarının tarih sahnesinde görülmesi ve Doğu uygarlıklarının gerçekleştirdikleri bu aşamayla büyük bir zenginlik sağlayabilmeleri ilk önemli toplum farklılaşmalarına yol açtığı gibi toplumlar arası ilişkilere de yeni bir yön ve boyut kazandırmıştır.