"Önümde belki bir dakika var belki bin dakika.Belki bir gün var belki bin gün... Geride ise yüzlerce hatayla çok eksiklerle dile gelmemiş suçlarla telafi edilmemiş ihmallerle dolu bir hayat. Hangisini ne ara düzelteceğim? Nereden başlayacağım kendi cennetimin yolunu döşemeye? Zamanla yarıştan galip çıkan var mıdır? Kader insanın başına gelen değil midir? Bu sonsuz ihtimalli dünyada Allah katında mükemmel bir düzenek kurmak mümkün müdür?Çok zor... İşim çok zor. En iyisi çekyatta derin bir uyku."
Kıpırtılar yanılgılar yalanlar. Haliç'te olmayan dalgalar. Tek tek düşen harfler. Döke saça döne döne dağılan Hilmi Aydın. İnsan dediğin...
Yaralı bir hayvandır zaten.
Dünyadan Aşağı babalar ve oğulları sesleri ve susuşları riyakârlığı şimdiyi ve geçmişi parantezin içini anlatıyor.
Kaç yalan bir cehennem eder?
Gaye Boralıoğlu su gibi akan berrak bir dille seneler sonra dahi konuşulacak yeni bir roman karakteri resmediyor sıradışı ve yanıbaşımızda.