Hayat kitap gibidir; ancak onu okuduktan sonra içindekileri öğrenebiliriz.
Bu kitabın kapağını açtıktan sonra hayatınızda tanışmak istediğiniz sanatçı ressam müzisyen şair ve sınırları kırıp geçmiş kendi doğrularını yaşamış kişilerle tanışacaksınız.
Size ilk selâm verenler Cahide Sonku ve Cahit Irgat olacak.
Cahit "Bütün şehir şahittir / bu kadını sevdiğime!" dizesini
Cahide'ye nasıl söylemiş sizler de tanık olacaksınız...
Ece Ayhan kapıyı açtığı hırsızlara "şair" olduğunu söylemeyi unutmuştur.
Rabia Bayraktar Ege denizinde gençliğinin ve güzelliğinin üstüne intihar mührünü şiir gibi vurmuştur.
Ergüder Yoldaş'ı Büyükada'daki inziva kulübesinden alıp İstanbul'a getirmişlerdir; ama o yavaşça yine kaçıp gitmiştir adasına ve orada ölmüştür.
Hüseyin Avni Dede'yi kimse kıpırdatamaz Beyazıtta'ki yerinden; çünkü o bu semte âşıktır; meskeni Çınaraltı'dır mezarının da orada olmasını ister.
Nezir Korkmaz bin şiir kitabını İstanbul'da çöpe attıktan sonra Paris'e gider; orada ünlü bir ressam olmuştur.
Mesut Şenol iyi bir çevirmen ve şair olmasının yanında iyi bir dosttur da.
Gülbahar Ünlü de hayata ve kitaplara âşıktır; o aşkla da bu tanıdıklarının öykülerini yazıp sizlere sunmanın mutluluğunu yaşıyor.