"Aşkın sınırını belirleyen nedir? Ya da aşk sınır tanır mı? İnsanoğlunun tarihiyle özdeş bu soruların cevabı kadim edebiyat geleneği içinde yüzlerce eşsiz eserde irdelenmiştir. Her yazar aşkın(ın) peşinde viran olduğu yılların izdüşümlerini yüreğinde taşıdığı acısını sözcüklere döker.
Aşkın ve varoluşun peşinden ülkesini terk edip İstanbul'a gelen Azat da yolun ve viran olmanın rehberliğinde gerçek aşkı arıyor.
Aşkın peşinden binlerce kilometre yol tepen Azat insanın geleceğini belirleyen coğrafyanın kaderine de boyun eğmek zorunda kalıyor.
Bu roman karşılıksız bırakılmış bir aşkın cinayet olup olmadığını sorguluyor."