Başrol bir kadın...
Nefes ile nefsteki nüans kadar sıra dışı ama bir e harfi kadar da olağandı aslında yaşamı...
Sonra bir anda bugüne kadar hiçbir yerde görülmemiş kadar çarpıcı bir yalan ve aldatma içinde buldu kendini.
Bu bir kadının başına nasıl gelebilirdi!
Sadece düşüncesi bile akılda depremler yaratacak kadar büyüktü.
Başına gelmesi ise bu dünyanın kıyameti...
Hangi kadın ya da hangi erkek bu kitabı okuyacak olsa
"Ben olsam ne yapardım?" sorusuna asla cevap bulamayacaklar.
Bu kitap büyük bir yüzleşme.
Hayata sevmeye aşka ne kadar cesaretiniz olduğu ve neyi göze alabildiğinize dair büyük bir sınav.
Dünü bugünü ve yarını yok edecek bir doğruyu öğrenmeyi mi tercih ederdiniz yoksa bir yalanı yaşamayı mı?
Gerçekler her zaman bizim için en doğru seçenek midir?
Tüm bunların cevabı ne idi? Ya da cevap var mıydı?
Aylin Emre ve Onur bu cevapları ararken kendilerini mi kaybedeceklerdi yoksa 'Emir' yerine geldiği için aslında bu yaşadıkları bir kendini buluş muydu?
Bir emirdi tüm yaşananlar aslında.
Zahiride aşk batınide sevda olan...