"Mor orkideler vardır bilir misiniz? Yalnızlardır... Çünkü en çok kendi türü zarar verir onlara... Sizi uzaktan izlerken mor orkideleri düşündüm hep... Bu güzel gözlerin derinliklerinde açıdan başka bir bir şey görünmüyor... Kim size hoşçakal dediyse hoşkalmamışınız... Kim size güle güle dediyse gülmemişsiniz... Sizi bu kahrolası yalnızlığınıza iten sebep her ne ise çare olmaya geldim... Müsaade ederseniz adımı söylemek adınızı bilmek isterim..."
"Adım Canan Sarı Canan. Saatliğim ikiyüz lira. Çaresi bu. İkiyüz lira... Biliyor musun? Aynı senin gibi güzel konuşan şerefsizin biri düşürdü beni bu duruma. Konuştu konuştu kendimi yatakta buldum. Aklım başıma geldiğinde beş parasız kucağımda iki aylık bebekle sokaktaydım... Bu lafları kim yazıyorsa kaç genç kızın hayatını mahvetmiştir. Eskiden olsa kanardım belki ama şimdi İkiyüz lira..."
"İyi günler Sarı Canan hanım... Tekrar görüşmek üzere..."
"Ne oldu? Yemedi mi? Hadi o güzel sözlerin hatırına elli lira almayım..."
"Yok... Teşekkür ederim. Ben müsaadenizle gidiyim..."
"Oğlum git ergen kızları kandır o süslü laflarnan..."