"Kod Adı RTÜK" güncel bir tartışmanın öyküsü gibi görünse de aslında demokrasi tarihine geçecek nitelikte bir dizi olayı aktarıyor bizlere.
Türkiye yeni dönemde sayısı hızla artan "üst kurul"ların yönetimine giriyor derken "üst kurul"ların hatta "Meclis"in bile ötesinde güçlerin varlığı bir kez daha sahneye çıktı.
Sahnedeki manzara biraz tanıdık ama bu kez daha pervasızca olup bitiyor her şey.
1999 seçimlerinden bu yana yönetimde bulunan üçlü koalisyon yönetimi muhalefete sivil toplum örgütlerine hatta kendi içindeki sağduyu sahibi seslere aldırış etmeden Radyo Televizyon Üst Kurulu Yasası'nı yeniden düzenliyor. "Büyük"lerin istediği gibi ve inanılmaz aceleyle.
Anayasa Mahkemesi'nin tepesinden devletin zirvesine oturan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in kapsamlı vetosu hükümetin hızını kesmeye yetmedi. Hükümet muhalefetin sayısal yetersizliğine ve bölünmüşlüğüne rağmen gösterdiği direnişi cevap hakkını bile kullanmayan bir acelecilikle savuşturuyor ve yasanın çıkması için tam kadro Meclis'te yer alıyor.
Gazeteci Bilal Çetin sadece basın tarihine değil Cumhuriyet tarihine damgasını vuracak bir tartışmayı adım adım sizlere aktarıyor.
Devlet ihalelerine girmek ve borsada istediği gibi "hareket etmek" için yasal zemin arayan büyük medya sermayesi bulunuyor.
"Kod Adı RTÜK" bu nefes kesen sürecin öyküsü...