Padişahın etrafında yer alan menfaatçiler güruhu Padişah'ın değer verdiği cidden değerli insanların gözden düşmesini sadece duayla istemek değil çeşitli tezgâhlar kurarak gerçekleştirmeye gayret gösterirdi. Padişah bunların da kendisine lâzım olduğu inancı içinde yani günümüzdeki derin devlet unsurları gibi kabul ettiğinden onları da değerli elemanlar olarak nitelemekle beraber bu işlerin çirkin işler olduğunu tabi ki; takdirden acizdi. Deli Fuad Paşa ise bu tip adamların hiç birini sevmez onlardan çekinmeyen görüşlerine değer vermeyen bir zattı. "Kâlp kâlbe karşıdır derler" ya; o hesap! Bu güruh da Deli
Müşir'den hiç hoşlanmazlar ne yapıp yaparlar bir takım jurnaller tertipleyip Müşir Paşa'nın aleyhinde Padişah'a ulaştırırlar bunlara inanmayan Padişah "Dokunmayın benim Deli Müşirim'e" dedikten sonra jurnal sahibine harçlık verirdi. Sonra da bu jurnali alır Fuad Paşa'ya gösterirdi. Bu tip adamlar hiç eksilmez 1877 ile 1901'e kadar Fuad Paşa hakkında bir çok jurnalin tertiplenmesine rağmen "Yel kayadan ne alır!" misâli melûnlar Padişah'la Müşir'in arasını bozmaya muvaffak olamadılar.