Anadolu'dan Yunanistan'a göç etmek zorunda kalanların yaşadıkları yıllar sonra kayda geçirilirken bütün bu yaşananların adı bir anlamda mistik bir boyut kazandırılmak istenircesine kutsal metinlerde bahsedilen exodos ile tanımlanmıştı. Musa peygamberin kavmini alarak yaşadıkları Mısır topraklarını terk etmelerinin öyküsünü anlatan kutsal metinlerin hepsi exodos'un yani yaşanan vatan olarak bellenen topraklardan kopmanın katlanılması ne kadar da zor bir iş olduğunu betimler sürekli olaraktan. Tıpkı geçtiğimiz yüzyılın ilk çeyreğinde üst üste yaşanan savaşlar ve yıkımlardan sonra yüzlerce yıldır kök salmış Makedonya'dan tozuyla toprağıyla ruhların harmanlandığı Epir'den rüzgarına karışan Akdeniz'in tuzu ile dalındaki zeytinin acı tadının ahalisinin kimlikleri halini aldığı Girit'ten kopmak zorunda kalan ya da daha doğru bir ifadeyle o güneşli diyarlardan habersiz insanların çok uzaklarda çizdikleri haritaların üzerinde kaderleri de bir kere daha yeniden yazılan insanların yaşadıkları gibisinden. Geride ise evleri dükkanları bağları bahçeleri sevdiklerinin mezarlarını bırakırken elde avuçta kalan anıların burukluğunda yıkılan dünyalarını yeniden kurmak için hayata bir kere daha başlayan insanların öykülerinde olduğu gibi. İşte tam da bu noktada Lozan Mübadilleri Vakfı artık iyiden iyiyce kaybolmaya yüz tutan bir dünyanın giderek renkleri solgunlaşan ve silikleşen manzaralarına yeniden ışık tutuyor. Geçmişin geleceğimizi daha iyi olana yönlendirebilmesi adına bilgi ve belgelere giden yolun ilk taşları bu bibliyografya çalışması ile döşeniyor.