- SİYASİ İKTİDARIN birden Atatürk'ü hatırlaması medyamızda ve kamuoyunda tartışmalara neden oldu.
Aslına bakılırsa toplumun tüm kesiminin sözde olmayan ama "özde" olan bir "samimiyet" ile kurucu liderini hatırlaması olgunluk arz edecek bir davranıştır.
- Ülkemiz karışıklıkların çok fazla olduğu bir bölgede tek ve biricik bir "devlet" olarak varlığını sürdürmekte.
Yani laik demokratik bir cumhuriyet olmak Ortadoğu coğrafyasında çok önemli bir kazanımdır. Cumhuriyet Türkiye'sini bizlere bırakanlara ne kadar minnet duysak azdır.
- Türkiye iki noktanın çok uçlarda yaşandığı bir ülke. Siyasi iktidar; yani ülkeyi yöneten hükümet olabildiğince güçlü ve muktedir iken halka alternatif sunacak siyasi partiler ne yazık ki demokratik yarışta yarışı kazanabilecek özgüvene sahip değiller.
- 2019 yılında bir seçim tecrübesi yaşayacağız. Bu seçim aşaması ülkemizde bir ilki de tecrübe etmemize neden olacak.
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" modeli altında "de facto" bir başkanlık seçimini ifa edeceğiz.
Acaba diyorum; muhalefet partileri 2019 senesindeki seçimde nasıl bir "strateji" izleyecekler? Gerçek anlamda sormamız gereken soru şu:
"Gelecekte kim iktidar olacak?" Özellikle ben projeksiyonu CHP'nin üzerine tutmak istiyorum: Acaba Cumhuriyet Halk Partisi'nin gelecekte (2019) iktidar olma şansı ne orandadır?