Trajedi fikrinin soykütüğünü çıkartan bu kitabında Raymond Williams geleneksel edebiyat tarihçiliğinde ender rastlanan bir yöntem benimseyerek trajediyi "gerçek insanların" tarihsel deneyimi olarak ele alıyor. Antik Yunan'dan klasik dönem ve Ortaçağ'a Rönesans'tan Hegel ve Nietzsche'ye kadar trajedinin bir fikir ve felsefe olarak izlediği seyri bütün karmaşık uğraklarıyla birlikte ortaya koyduktan sonra modern trajediyi birçok kişinin trajik addettiği modern deneyimler ışığında inceleyen Williams trajik edebiyat ve trajedi teorisi ile somut tarihsel geleneği şekillendiren insan deneyimi arasında güçlü bir bağ kuruyor.
Marx'tan Hegel'e Beckett'tan Tolstoy'a Camus'den Sartre'a felsefeyle edebiyatı ortaklaştıran kapsayıcı bir düzlemde trajedinin salt negatif bir deneyim olmaktansa "umudun kaynakları"na da işaret eden bir "hissiyat yapısı" esinlendirici ve devrimci bir yaşantı olduğunu ortaya koyan Modern Trajedi 20. yüzyılda bir fikir ve deneyim olarak trajedi hakkında yapılmış en yaratıcı çalışmalardan biri.