Fatih Sultan Mehmed dendiği zaman akıllara hep İstanbul'un fethi geldi bu zamana kadar. Ancak Fatih
Sultan Mehmed'in birçok özelliği vardı. Arapça ve Farsça olmak üzere yedi dil biliyordu. Latinceyi anadili
gibi konuşurdu. Aynı zamanda şairdi. Maiyetindeki yüz seksen beş şairden otuzunu maaşa bağlamıştı.
Ünlü ressam Bellini'yi İstanbul'a getirtip kendi portresini yaptırttı. İstanbul'un fethi için Musluhiddin
ve Saruca Sekban gibi Osmanlı mühendislerinden başka Macar Urban'a Edirne'de "şahi" adı verilen büyük
toplar döktürdü. Bu büyük toplar Bizans'ın yanısıra Avrupa'da asırlardır süren feodaliteyi de bitirecekti.
Kanuni'den çok önce bir kanunname ve bir anayasa hazırlattı.
Otlukbeli'nde Uzun Hasan'ı yenince zaferini kutlamak için kırk bin esiri serbest bıraktı. Otuz yıllık
saltanatı süresince yirmibeş askeri harekâta bizzat komuta etti. Dokuz yüz bin kilometre olan Osmanlı
topraklarını iki milyon iki yüz on dört kilometreye çıkardı.
Venedik kralı tarafından planlanan on dört suikast girişiminden sağ kurtulmayı başardı. Ölümü
hakkında suikast kuşkusu hâlâ vardır. Ölümünün ardından Papa kutlama amacıyla üç gün boyunca gece
gündüz durmaksızın çan çaldırtmıştır. Ömrü boyunca iki imparatorluk dört krallık ve on prensliği kendine
bağlamıştır.
Hristiyanlar tarafından Osmanlının İstanbul'u fethettiği gün "dünyanın sonu" şeklinde tanımlanmıştır.
Osmanlı denince akla gelen ilk Osmanlı padişahıdır.