Bu kez seninle İstanbul'u ve İstanbul'daki seni beni yaşıyoruz. Yolculuğumuzun tanıkları var bu defa. İstanbullular ve İstanbul'da yaşayanlar... Zengini yoksulu Kürdü Alevisi muhafazakârı marjinali Ermenisi Rumu Musevisi... Onlarca renk onlarca doku... Bu satırlar bazılarının ütopya dediğinin küçük bir yansımasının umudunun romanını yaratıyor. Birarada yaşayabilmenin hikâyesini... İstanbul'un sokaklarına karışırken senin benim yaşamlarımızın aşklarımızın içimizde kalanların hayallerimizin korkularımızın umutlarımızın yalnızlığımızın hayat koşuşturmamızın yeni binyılın insanlarının gel-gitlerinin arasında dolaşıyoruz. İstanbul Türkiye dünya "sen"sin "ben"im "biz"iz... İnandığım tek gerçek bu.
İstanbul öyle bir şehir ki; hiçbir kitap seni bu şehir kadar besleyemeyecek hiçbir müzik ruhunu bu kadar dolduramayacak hiçbir öğreti sana bu kadar yakın gerçe (çi) gelemeyecek hiçbir koku bu kadar zihninde yer edemeyecek... Ben sadece bir nefes çektim içime dolu dolu... Şimdi o nefesi sayfalara bırakıp seninle paylaşıyorum...