Tarih ve coğrafya etki alanları geniş ve geçmişi eskilere dayanan iki bilim dalıdır. Her iki bilim dalı zaman içerisinde gelişimlerini sürdürmüşler ve bugünkü pozisyonlarına ulaşmışlardır. Bu süreç içerisinde kimi zaman yan alanlardan yararnalarak kendileri ilerleme katetmişler kimi zaman da farklı bilim dallarının ortaya çıkmasına aracılık etmişlerdir. Tarihi coğrafya işte böylesine bir gelişim sürecinin ürünüdür.
Bilimsel gelişmenin tarihine göz gezdirildiğinde İslam Orta Çağı'na kadar olan dönemin bilimsel anlayışıyla bu dönemden sonraki anlayış arasında gözle görülür farkların ve ilerlemenin söz konusu olduğu farkedilecektir. Her ne kadar bu konu ile ilgili olarak değişik senarylar üretilse de ilerleme ve gelişmenin temelinde teolojik birtakım unsurların yattığı muhakkaktır.