"Conkbayırı'nın güneyindeki 261 rakımlı tepeden Conkbayırı'na doğru 27. alaydan sahilin gözlem ve ele geçilmesiyle görevli bir müfrezenin askerlerinin Conkbayırı'na doğru kaçmakta olduklarını gördüm. Bizzat bu askerlerin önüne çıkarak "Niçin kaçıyorsunuz" dedim. "Efendim düşman!" dediler. "Nerede" dedim. "İşte"! diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler. Doğrusu düşmanın bir avcı hattı 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve rahat bir şekilde ileri doğru yürüyordu.
O zaman bu kaçan askerlere bağırarak "Düşmandan kaçılmaz" dedim. "Cephanemiz kalmadı" dediler. "Cephaneniz yoksa süngünüz var" dedim. Ve bağırarak bunlara süngü taktırdım ve yere yatırdım. Aynı zamanda Conkbayırı'na doğru gelmekte olan piyade alayı ile dağ bataryasının yetişebilen askerlerin marş marş ile benim bulunduğum yere gelmeleri için yanımdaki subayları geriye gönderdim. Kolun başında bulunan bir bölük yetişti. Cephanesiz askerleri takviye ederek düşmana ateş açmalarını emrettim. Ve yanıma gelmiş olan 57. alay ve 2. Tabur kumandanına (Yüzbaşı Ata Efendi) bütün taburuyla bir bölüğünü takviye ederek 261 rakımlı tepe üzerinden düşmana saldırmasını emrettim."
Mustafa Kemal Atatürk'ün kaleme aldığı bu rapor Osmanlı Harp Tarihi şubesinin kendisinden hatıralarını yazmasını istemesi üzerine ortaya çıkmış önemli bir tarihî vesikadır. Raporda 19. Tümen Kumandanlığına görevlendirilmesiyle Arıburnu'na gerçekleştirilen ilk çıkarma günü olan 25 Nisan 1915'ten Anafartalar Grup Kumandanlığına atandığı 8/9 Ağustos 1915 tarihine kadar yaşanan kritik gelişmelere yer verilmiştir. Çanakkale Zaferi'nin en önemli aşamalarından biri olarak kabul edilen Arıburnu Muharebeleri'ne dair detayları barındıran bu raporun uzun bir aradan sonra yeniden okuyucuyla buluşmasının kıvancını yaşıyoruz.