Bu hareket ümmet ölçeğinde hiç de küçümsenmeyecek bir hüsn-ü kabule mazhar oldu. Hindistan'dan Endonezya'ya Java adalarından Fas'a Yemen'den Türkistan'a dek dünyanın dört bir yanındaki müslümanları umutlandıran ve heyecana gark eden İslam Birliği düşüncesi kendisine müslüman aydınlardan ciddi destekciler de buldu. Bunların başında Cemaleddin Afgani gelmektedir. Afgani ile aynı çıkış noktasını paylaşmasalar da Namık Kemal gibi Osmanlı Jön-Türkleri ve Abdurrahman Kevakibi gibi Arapçılar da İslam birliği düşüncesini sonuna kadar savunuyorlarrı. Ne ki bu birliğin hanni meele üerinde gerçekleşeceği noktasında bütün bu isimler farklı söylemlere sahipiler. İslam Birliği hareketi her yüreği buruk muslumanın zihninde "hayali cihan değer" bir teşebbüs olarak kaldı. İslam Birliği projesinin gelecek kuşaklara bıraktığı mesaj bir başka bahara ertelenmiş bir umudu dile getiriyordu: Kim bilir belki bir gün...